Çocukluk çağı böbrek tümörleri çok çeşitlidir. Genellikle büyük boyutlara ulaştıktan sonra veya ağrı, şişlik, idrarda kanamaya neden olduktan sonra fark edilirler.
Wilms tümörü
Bebeklerde ve çocuklarda en sık böbrek tümörü Wilms tümörüdür. Ağrılı değildir genellikle anne veya çocuk doktor karında şişlik veya büyük bir kitle fark eder. Tümör tek böbreği veya her ikisini birden tutabilir. Böbrekler karnın arka duvarında omurun her iki yanına yerleşmiştir. Görevi kanın içindeki zararlı maddeleri temizleyerek idrarı oluşturmak ve idrarla birlikte bu maddelerin vücuttan atılmasını sağlamaktır. Wilms tümörü kötü huylu bir tümördür, bu nedenle büyüme ve yayılma özelliğine sahiptir. En sık yayıldığı organlar akciğer, karaciğer ve vücuttaki lenf bezeleridir.
Wilms tümörü genetik bazı sendromlar ve doğumsal kusurlarla da birlikte görülebilir.
Tanı nasıl konur?
Öykü ve fizik muayeneden sonra bazı testlerin istenmesi gerekir.
İdrar tetkikinde idrarda kan, mikroorganizma, şeker ve protein olup olmadığına bakılır.
Kan tetkikleri: Tam kan sayımı, kan biyokimyası içinde böbrek ve karaciğer fonksiyon testleri, kanama ve pıhtılaşma çalışmaları yapılır.
Radyolojik çalışmalar: (hastanın durumuna ve doktorun tercihine göre seçilir)
Karın ultrasonografisi: Genellikle istenen ilk tetkiktir, radyasyon içermez ve güvenlidir. Böbrekteki kitlenin yerleşimi, boyutları, iç özellikleri böbreğin hangi kısmından kaynaklandığı diğer böbreğin normal olup olmadığı, herhangi bir kitle varlığı ve karın içindeki diğer organların durumu değerlendirilir.
Bilgisayarlı karın ve göğüs tomografisinde akciğerlerin, damarların böbrekler, karaciğer ve karın içindeki organların detaylı görüntüleri alınır. Film çekilirken damardan damarların görüntülenmesi için özel bir ilaç verilir. Bu filmlerle tümörün başka organlara yayılıp yayılmadığı görülür.
Böbrek tümörü veya kitlenin tipinde şüphe varsa girişimsel radyoloji bölümü tarafından iğne biyopsisi alınır, patoloji tarafından incelenir ve tanı kesinleştirilir.
Çocukluk çağının en sık böbrek tümörü Wilms tümörü olduğu için genellikle biyopsi alınmadan tedavi planı yapılır.
Tedavi:
Wilms tümörünün tedavisinde pediatrik onkolog (tıbbi kanser doktoru) ve pediatrik cerrah birlikte çalışır.
Görüntüleme yöntemleri ile kanserin yaygınlığı ve başka organlara ulaşıp ulaşmadığı görülür. Genellikle 2. Aşama ameliyattır. Ancak bazı durumlarda cerrahiden önce kemoterapi (kanser için ilaç tedavisi) yapılması gereklidir.
Ameliyat öncelikli ise size bununla ilgili ayrıntılı açıklamalar yapılacaktır. Ameliyatın yararları ve riskleri hakkında bilgilendirilirsiniz. Ameliyat genel anestezi altında (çocuğunuz tamamen uyurken) yapılır. Ameliyat karında tümörün olduğu tarafa kesi yapılarak veya orta hatta kesi yapılarak yapılır. Kanser kitlesinin bulunmadığı böbrek gözden geçirilir, karın içinde başka kitle olup olmadığına bakılır tümörün olduğu böbrek çevre dokularla ve böbrekten mesaneye idrar taşıyan kanalla (üreter) ile birlikte çıkarılır. Böbreğin etrafındaki komşu bezler (lenf nodları) de ameliyat sırasında çıkarılır. Tüm çıkarılar dokular incelenmek üzere patoloji bölümüne gönderilir. Ameliyat yeri kapatılarak çocuğunuz uyandırılır ve ayılma odasına alınır.
Ameliyattan sonra bağırsaklar çalışana kadar ağızdan beslenme başlanmaz. Damardan sıvı desteği ve ağrı kesici ilaçlar verilir. Gaz ve gaita çıkışı olduktan sonra sıvı gıdalarla beslenme başlanır ve 1-2 gün içinde normal beslenme düzenine geçilir. Kendini iyi hissettiği zaman günlük aktivitelerine dönmesi sağlanır, kontrol amaçlı kan tetkiki gerekebilir. Hazır olduğunda taburcu edilebilir. Evde ağızdan alabileceği ağrı kesiciler yeterli olur. Ameliyattan sonra onkoloji doktoru ilaç tedavisi planlar. Bu tedavinin ne kadar süreceği tümörün tipine, yaygınlığına ve hücresel özelliklerine göre onkolog tarafından belirlenir.
Hastalığın tedavi seyri ve tedavinin başarısı tümör hücrelerinin tipine, kanserin evresine, kanserin vücutta yaygınlığına, diğer organlarda hastalık olup olmadığına göre farklılık gösterir. Bunun dışındaki faktörler arasında tümörün büyüklüğü, çocuğun yaşı, ameliyat sırasında kitlenin tamamen çıkıp çıkmadığı, yeni tanı mı tekrarlayan tümör mü, başka bir hastalıkla bağlantısı olup olmadığı gibi durumlar vardır.
Ameliyat sonrası tedavi planı pediatrik onkolog tarafından yapılır.